AGROEXPO AÇILDI
Türkiye’nin en aka ziraat fuarı, Avrupa’nın da dört aka ziraat fuarından olan Agroexpo Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, Fuar İzmir’de başladı. 17’ncisi düzenlenen fuarın açılış törenine; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanı sıra İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Katar Devleti Belediye Bakanı Abdullah Bin Abdulaziz Bin Turki Al-Subaie ve ziraat ve hayvancılık sektörünün önde gelen kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
‘FUAR SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK’
Fuarın açılışında konuşan Bakan Pakdemirli, “Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın dört aka ziraat fuarından biri olan Agroexpo’yu, İzmir’in ve ülkemizin tarımsal potansiyelini gün yüzüne çıkaran bir fuar olması sebebiyle oldukça önemsediğimi belirtmek istiyorum. Fuarın sektörün gelişimine aka katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Son 3 yıldır, dünyada ziraat anlayışının yeni boyutlar kazandığı bir döneme tanık oluyoruz. Pandemi ve iklim değişikliğiyle beraber gıda arz güvenliğini sağlayan tarımsal üretimin, ne denli stratejik olduğunu bir kere daha anladık. Bu konular, gıda fiyatları ve üretim girdilerinde dalgalanmaların en yoğun hissedildiği bir dönemi de beraberinde getirdi. Bu zorlu dönemde bakanlık olarak tarım, gıda, ab ve orman gibi hayati ve bir o kadar da spekülasyona aleni alanlarda faaliyet gösterdiğimizi de bilhassa belirtmek istiyorum. Tarımsal üretimi, son 20 yıldır olduğu gibi siyaset üstü bir örneğin şeklinde görerek adımlarımızı attık. Doğru politikalar, yerinde müdahaleler ve uzun vadeli hedeflerle; sadece bugünün değil, geleceğin de planlamasını yaparak, projelerimizi ortaya koyuyoruz” dedi.
‘ÜLKEMİZ KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRÜYOR’
Tarımda sayısız projenin hayata geçirildiğine değinen Pakdemirli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin etkin karar alma mekanizmasıyla ülkemizin, ziraat ve orman sektöründe bölgesinde lider, dünyada söz sahibi olma konumunu perçinleyerek, sayısız projeyi hayata geçirdik. Ülkemiz 1,5 milyar insana ve 20 trilyon doların üzerindeki ticaret hacmine sadece 4 saatlik uçuş mesafesinde. Ülkemiz Akdeniz’i Karadeniz’e bağlayan, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu’yu birleştiren bir köprü vazifesi görüyor. Bu avantajlara sahip olan ülkemizi, dünyanın tarımsal üretim üssü yapmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tabii bu avantajların yanı dizi Avrupa kıtasından daha fazla biyolojik çeşitliliğe sahip olan ülkemiz, zengin ürün yelpazesi ve bereketli topraklarıyla, tarımsal yatırımcılara aka fırsatlar sunuyor” diye konuştu.
‘TÜRKİYE, DÜNYANIN EN BÜYÜK 10’UNCU TARIM ÜLKESİ’
Türkiye’nin fındıkta, kirazda, incir ve kayısı üretiminde dünya lideri olduğunu belirten Pakdemirli, “Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığında Avrupa’da birinciyiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da birinci sıraya yükseldik. Tarımsal meydan bakımından, dünyada 31’inci sırada olmamıza rağmen tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ilk 10 ülke içindeyiz. Diğer bir ifadeyle Türkiye, 25 milyar dolarlık ihracat ve 48 milyar dolarlık tarımsal hasılasıyla dünyanın en aka onuncu ziraat ülkesi. Türkiye, küresel ziraat ekonomisinde güçlü bir aktör. Buradan tüm yerli ve yabancı yatırımcılara sesleniyorum; ziraat ve hayvancılık yatırımları düşünüldüğünde, bu bölgede en müsait ve en avantajlı ülke, Türkiye’dir. Bakanlık olarak, tüm yatırımcılara lüzumlu katkıyı ve kolaylığı da sağlayacağımızı bilhassa vurgulamak istiyorum” dedi.
’20 YILDA GÜÇLÜ TARIMSAL ÜRETİM ALTYAPISI OLUŞTURDUK’
Türkiye’nin son 20 yıldır tarımsal üretime yönelik verilen destek ve yatırımlarla dünya ile rekabet gücünün artırdığını kaydeden Pakdemirli, “Verimli ve etkin stratejik planlar oluşturarak, geleceğe yönelik bakış açımızı güçlendirdik. Kıtaların ve menfaat mücadelelerinin kesiştiği bir coğrafyada yer meydan ülkemizin, ziraat sektörünü yaptığımız çalışmalarla bölgesinde lider, dünyada söz sahibi konuma getirdik. Yeni uygulamalar geliştiriyoruz. Bu uygulamaları 5 başlık altında topladık; tarımsal destekler, sübvansiyonlu tarımsal krediler, müdahale alımları, gelir koruma sigortası ve sözleşmeli üretimdir. Buna, sürdürülebilir üretim için gereken ‘beşi bir yerde’ diyoruz. Son 20 yılda, reel rakamlarla yekün 462 milyar lira destek ödemesi yaptık. 2017 yılında 12,9 milyar lira olan tarımsal destek miktarını 2 kat artırarak 2022 yılında yaklaşık 25,8 milyar liraya çıkarmıştık” diye konuştu.
YETİŞTİRİCİLERE 8 MİLYAR ÖDEME
Müdahale alımlarına da değinen Bakan Pakdemirli, “Müdahale alımları ile üreticimizin alın teri ve emeğine sahip çıkıyor, müstahsil dostu politikalar yürütüyoruz. Alım fiyatlarını hasat öncesi açıklayarak üreticimizi ezdirmiyor, piyasayı etkin bir şekilde regüle ediyoruz” dedi.
Sübvansiyonlu tarımsal kredileri ile ilgili Pakdemirli, “Çiftçilerimizin finansman ihtiyaçlarını rahat bir şekilde karşılamak amacıyla müsait faizli kredi kullanma imkanı sağladık. Bu kapsamda; 2021 yılında, çiftçilerimiz yekün 114 milyar liraya yakın tarımsal kredi kullandı. Bu kredilerin yarıdan fazlası olan 66 milyar lirasını sübvansiyonlu krediler oluşturmakta” diye konuştu.
Sözleşmeli üretim konusunda kanuni düzenlemeler için lüzumlu girişimleri yaptıklarını hatırlatan Bakan Pakdemirli, sözleşmeli tarımın en kısa sürede yasalaşarak, ülke tarımına paha katmaya devam edeceğini söyledi. Pakdemirli, Türkiye’nin, bulunduğu coğrafyada en aka ve en güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip ülke olduğunu da dile getirerek, “Elektronik Hayvan Takip Sistemi’miz, öbür adıyla Elektronik Küpe, ülkemizin milli sermaye ve milli Ar-Ge ile geliştirilen ilk hayvan takip sistemidir. Elektronik küpe ile aslında hayvanların kulağına minik bir cep telefonu takıyoruz. Sistem sayesinde; büyükbaş hayvanların takipleri, sanal karantina, kızgınlık ve beslenme yapısı yakından takip edilecek” dedi.
‘TÜM ÇALIŞMALARIMIZ ÜRETİCİLERİMİZ İÇİN’
Süt sığırcılığı işletmelerinde süt veriminde yüzde 25 artış tespit edildiğini söyleyen Pakdemirli, “Buzağı veriminde yüzde 20 artış ve sıhhat giderlerinde yüzde 15 azalış tespit edilmiştir. Eğer bu sistemi sadece damızlık dişi hayvanlarımıza takabilirsek, ilave yem ve girdi kullanmadan yılda 1 milyon daha fazla buzağı, 2-3 milyon ton ilave süt elde edebiliriz. Elde edilen verim ve hayvan sayısı ile sıhhat giderlerinin azalmasını iç ettiğimizde, bu teknolojinin yaygın kullanımı sonucunda ülke ekonomisine kısa vadede yıllık 5 milyar, orta vadede ise 10 milyar lira katkı sunmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Tarımsal hasılada kırılan rekora dikkat çeken Pakdemirli, “Tarımsal hasılamız son 3 yılda yüzde 78 artışla, 2020 yılında 337 milyar liraya ulaşarak, Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. 2021 yılında ise tarımsal ihracatımız, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 21 artışla 25 milyar dolara, dış ticaret fazlamız ise yüzde 31 artışla 7,2 milyar dolara yükseldi. Ayrıca Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (ITC) 2020 yılında yayınladığı; ülkeler bazında kendi kendine yeterliliğe baktığımızda; Çin’de yüzde 46, Almanya’da yüzde 78, ABD’de yüzde 88 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 136 olarak gerçekleşmiştir. Bu veriler, ülkemizin ziraat ve gıda ürünlerinde kendi kendine yeterli olduğunu ve ‘net ihracatçı’ konumda oluğunu tam olarak göstermektedir” dedi.
‘BU YIL HACİM 2 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK’
Fuarın önemini vurgulayan Pakdemirli, “Geçtiğimiz yıl fuarda sadece alım heyeti-ikili görüşmeleri ile 1,5 milyar dolarlık amel hacmi oluşturulduğunu, bu yıl ise bu hacmin 2 milyar dolara ulaşacağını bilhassa belirtmek isterim. Bu minvalde, 17’ncisi düzenlenen İzmir Tarım Fuarı’na, bin 050 firmanın katılımı ve 58’i aşkın ülkeden 390 bin ziyaretçi geleceğinden yola çıkarak Agroexpo’nun İzmir ve ülkemiz adına ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görmüş oluyoruz. Muhakkak ki fuarda; tarımsal üretimde verimlilik ve kaliteyi önemli ölçüde etkileyen teknolojik gelişmeler takip edilecektir” diye konuştu.
Hükümet ve bakanlıkça ayrılan kaynağın yanı dizi belediyelerin tarıma ayrıca kaynak ayırmasını olumlu karşıladıklarını dile getiren Pakdemirli, “Belediyelerin de ekstra kaynak ayırması, vatandaşın ayağına gitmesi bizi memnun eder. Ancak yapılan işlerin ayak izinin daha aka olmasını arzu ediyoruz. Değerli başkanımdan da arzu ediyorum. Yapılan işlerde alkışlamayı bilir, başkanın yanında oluruz. Medyaya gösterdiğimiz kısmından daha aka ayak izlerinin olmasını arzu ediyorum. Bir İzmirli olarak bunu arzu ediyorum” dedi.
Agroexpo katılımcılarının İzmir’den ve İzmirli üreticilerden ilham alabileceği fazla şey olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ise “‘Başka Bir Tarım Mümkün’ derken, tam olarak neyi değiştirdik ve değiştiriyoruz; kısaca bunları paylaşmak istiyorum. Birincisi, atalık tohumları ve yerli hayvan ırklarını desteklemek. İkincisi, ufak üreticiyi desteklemek. İzmir’de gördük ki atalık tohumlarla ve ufak üreticilerimizle şehirlerdeki nüfusu pekala doyurabiliriz. Üstelik şimdikinden daha iyi, daha adil ve daha pak bir gıda üretim zinciri kurabiliriz. Bu değişimi gerçekleştirmek için iki konuda kamunun düzenleyici olması gerekiyor; planlama ve örgütlenme” diye konuştu.
Açılışın ardından Katar Devleti Belediye Bakanı Abdullah Bin Abdulaziz Bin Turki Al-Subaie ile bir araya gelen Bakan Pakdemirli, görüşme sonrası fuar alanında bulunan stantları gezdi.
Hande NAYMAN/ İZMİR,
Demirören Haber Ajansı / Hande Nayman – Politika
DÜNYA
23 Aralık 2024EKONOMİ
23 Aralık 2024TEKNOLOJİ
23 Aralık 2024DÜNYA
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024POLİTİKA
23 Aralık 2024POLİTİKA
23 Aralık 2024