İsrail’in, ABD’de Müslümanların en aka STK’larından biri olan “Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi”ne (CAIR) sızdırdığı üç casus kısa süre önce deşifre edilmişti. CAIR Direktörü Nihad Awad, köstebekleri nasıl yakaladıklarını Yeni Şafak’a anlattı. Awad, “Casuslardan birinin Romin İkbal (CAIR Ohio Direktörü) olduğunu anladığımızda e-postalarına baktık. İçeride yaptığımız çalışmaların çoğunu, toplantı kayıtlarını ve projeleri raporlamış. Casuslardan biri sadece bir amel için 30 bin dolar almış.” ifadelerini kullandı.
Müslümanların arasına sızarak İsrail’e bilgi aktaran köstebekler ABD’nin ana gündemi oldu. Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Direktörü Nihad Awad, İsrail ajanlarını nasıl yakaladıklarını Yeni Şafak’a anlattı. CAIR, bir hafta önce bir izah yaparak, bazı İslamofobik grupların İsrail’den de destek alarak ABD’de önde gelen Müslüman kanaat önderleri ve kuruluşlar arasında casusluk faaliyetleri yaptığını açıklamıştı. 3 casusun yakalandığı duyuran CAIR, 2009’dan beri haklarındaki tüm bilgilerin İsrail’e aktarıldığını duyurmuştu. CAIR Direktörü Nihad Awad, casusların faaliyetlerini ve nasıl yakalandıklarını Yeni Şafak’a anlattı. İşte Awad’ın açıklamalarından satır başladı:
CASUSU ELE VEREN E-POSTA
“Ağustos 2009’da, İsrail ve lobileri tarafından desteklenen Terörle Mücade Projesi’nin (IPT) kimliği belirsiz bir çalışanı, CAIR’e “İsteyebileceğiniz bilgiler” başlıklı bir e-posta gönderdi. Bir yıl sonra, bu şahıs organizasyonda bir köstebek olduğunu bize bildirmek için yine iletişime geçti. Bir hukuk firması çalışanı ve adli tıp uzmanıyla beraber CAIR’ın Ohio eyaletinde çalışan casus kurum içi bilgileri dışarıyla paylaştığını itiraf etti. İsrail hükümetiyle beraber çalışan ve İsrail’i korumayı amaçlayan bu köstebeklerin amacı, Amerikalı Müslümanların adalet arayan çalışmalarında ilerlemeyi baltalamaya çalışmak. Bu casuslar bir süre sonra yaptıkları işin İsrail’in siyasi çıkarlarına hizmet ettiğini anladıkları için itirafçı oldular.”
BİLGİLERİ NETANYAHU’YA SIZDIRDILAR
“Casuslardan birinin Romin İkbal olduğunu anladığımızda e-postalarına baktık. İçerde yaptığımız çalışmaların çoğunu, toplantı kayıtlarını ve projeleri, IPT Direktörü Steven Emerson’a ve onun vasıtasıyla eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu çalışalarına raporlamış. Casuslardan biri sadece bir amel için 30 bin dolar almış. Casusluk raporlarında eski Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Keith Ellison ile ilgili bir rapor ve ikiz kulelerin yıkıldığı bölgede yürütülen Park 51 projesi ile ilgili detaylar var.”
İSLAMOFOBİ TRUMP DÖNEMİ ZİRVE YAPTI
“ABD’deki İslamofobi, eski Başkan Donald Trump yönetimi sırasında ve 2016 seçimlerine kadar yükseldi. CAIR’in uygar haklar raporu, 2017’de Müslümanlara karşı bir önceki yıla göre yüzde 15 artışla 300 kayıtlı nefret suçu vakası buldu. Hiç kimse Başkan Joe Biden’ın toplumumuz için önemli olan her konuda bir aka şeyler başarmasını olmasını beklemese de, Beyaz Saray, Amerikalı Müslümanların aktif bir seçmen kitlesi olarak önemini kabul ediyor.”
İsrail desteğiyle ABD’de Müslümanlara karşı casusluk yaptılar
ABD’de İslam düşmanı gruplara 106 milyon dolara yakın fon sağlandı
ABD’de Müslüman kadının aldığı kahvenin kabına terör örgütünün adı yazıldı
BİDEN MÜSLÜMANLARA ÇIKARLARINA GÖRE YAKLAŞIYOR
“Biden yönetimi, Müslümanlara nasıl yaklaşacağı konusunda seçici. Beyaz Saray, Müslüman toplumun federal kolluk kuvvetleri tarafından fişlenmesi ve terörist izleme listesine alınması konusundaki endişelerini hala görmezden geliyor. Biden yönetiminin Müslümanlara karşı tutumu, ABD’nin hariç politikalarına göre şekil alıyor. Örneğin ABD Çin’in Uygur Müslümanlarına yönelik muamelesini soykırım olarak nitelendirdi. Ancak, Hindistan, İsrail ve Fransa’daki Müslümanları hedef meydan Müslüman karşıtı insan hakları ihlallerine ilişkin Amerikan Müslümanların endişelerini görmezden geldi”
FİŞLEME HÂLÂ DEVAM EDİYOR
“Müslümanlar Trump sonrasında da izlenmeye ve fişlenmeye devam ediyor. Cumhuriyetçi Parti muhafazakarı Müslüman seçmene tereddütlü yaklaşıyor. Demokrat Parti İslamofobiyi reddediyor. Federal kolluk kuvvetleri tarafından Müslümanların profili oluşturuluyor ve Müslüman toplumun endişeleri görmezden geliniyor.”
YOĞUN ALGI ÇALIŞMASI VAR
İslam karşıtı grupları destekleyenlerin amacı, Müslümanları ve İslam’ı monolit olarak resmederek, inancın herhangi bir yorumunu biricik bir versiyonla sınırlamaktır. Müslüman karşıtı grupların iddialarına katılmazsanız, terör faaliyetlerini destekleyenlere verdikleri isim olan “İslamcılar” olarak etiketleniyorsunuz. İşte tam da bu yüzden bu gruplar son radde tehlikelidir. Müslümanlar ve İslam hakkında insanları topluluğumuza karşı nefret suçları işlemeye yönlendiriyorlar. Her başkanlık yönetimi, Müslüman karşıtı bağnazlığın sürdürülmesinde veya üretilmesinde rol oynamıştır. Trump döneminde uygulanan politikalarla bu gruplar fazla çok güçlendi.
TÜRKİYE’NİN ÖNDERLİĞİNE GÜVENİYORUZ
Amerikan Müslüman topluluğu, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki, muhtemelen dünyadaki en muhtelif inanç topluluğudur. Amerikalı Müslümanlar, Suriye, Irak gibi yakın ülkelerden ya da Müslümanların zulme uğradığı birçok ülkeden milletlerin ihtiyaç sahiplerine ve mültecilere Türkiye’nin nasıl yardım ettiğini ve verdiği çabayı görüyor. Türk hükümeti ve toplumu, Müslüman ümmetin umudunu yükseltmede öncü bir rol oynamaya devam ediyor. Müslüman dünyadaki önder rolündeki Türkiye ile beraber çalışarak bu hedefin bir parçası olma fırsatını memnuniyetle karşılıyoruz.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK
DÜNYA
23 Aralık 2024EKONOMİ
23 Aralık 2024TEKNOLOJİ
23 Aralık 2024DÜNYA
23 Aralık 2024POLİTİKA
23 Aralık 2024SPOR
23 Aralık 2024POLİTİKA
23 Aralık 2024